Berkin Elvan’ın Anısına

Büyük İskender, yakalanan ve huzuruna getirilen bir korsana sorar: “Hangi sebep seni, hem de bir gemiyle, benim denizlerimde hırsızlığa itti?” Korsan, İskender’i hayretler içerisinde bırakacak bir cevaba imza atar: “Seni, dünyayı yakıp yıkmaya, yağmalamaya ve istila etmeye iten ile aynı sebep. Ben, bunları küçük bir gemiyle yaptığım için korsan olarak zincire vuruluyorum. Sen ise, o büyük donanman ve askerlerinle yapınca imparator oluyorsun.”

Devletlerin, düzenli ordular ve kolluk kuvvetleri yoluyla şiddetin tekelini ellerinde bulundurmayı kendilerine “hak” gördükleri ve kendilerini, medya, yazılı kanunlar ya da akademik saray soytarıları aracılığıyla “haklı” çıkarmayı başardıkları, bu tarihsel sistemin gündelik yaşantımızdaki örneklerinden birine bugün bizzat tanık olduk. Bu, ekmek almaya giderken vurulan 15 yaşındaki çocukların “terörist”, “paracık”ları götürenin cumhurbaşkanı olduğu ya da Gezi’yi ve temsil ettiği özgürlükleri savunanın “çapulcu”, çevik kuvvete (SS’lerine) emri verip insanları katlettirenin başbakan olduğu bir dünya. Hele bir de mahkemelerin katileri, tecavüzcüleri, hırsızları ve pedofilleri “masum” gösterdiği ve “ayakkabı kutuları”nda el konulan hırsızların paracıklarının, faiziyle birlikte, bavullarla iade edildiği şu günlerde; söyleyecek daha fazla söz bulmakta açıkçası zorlanıyorum. Anlaşılan o ki, adalet, sadece “siz”in “mülk”ünüzün temeli. Son söz olarak, Ortaçağ’dan gelen şu soruyu size ileteyim;

Aziz Augustine: “Adalet olmayınca krallıkla hırsızlık arasındaki fark nedir?”

Okuyan herkese teşekkürler.

Onur Alptekin

23.12.2014

Berkin Elvan’ın Anısına’ için 7 yanıt

  1. Eline yüreğine sağlık Onur’cuğum. Hislerime tercüman olmuşsun. Adaletin her bir bireyin mülkü olacağı günler görmek umuduyla…..

    1. Devam Onur um,hislerimize tercüman oluyorsun.Bütün yazılar şahane.Elimden geldiğince paylaşıyorum.Diyorumki “Onur Alptekin,bu ismi iyi belleyin ve bekleyin”…..

  2. Adalet meşrulukla gayrimeşruluğun ayrım noktası, ama adaletin kestiği parmak da acır.
    Kısa ama dolu bir yazı olmuş. Berkin’i yaşının küçüklüğünde büyük hatırlatan.

    1. Siyası iktidar devlet mekanizmasını kullanarak,kadife eldiven içinde sakladığı çelik yumrukla, kendisini tehdit ettiğin, düşündüğü her şeye karşı, tekelinde tuttuğu şiddeti kullanma yetkisini harekete geçiriyor. Burada şiddetin kime uygulandığı önemli değildir…Asıl söndürülmeye çalışılan amaç ve hedeflerdir…Berkin Elvan faşizmin kurbanı olmuştur. Bu cinayet halka karşı meydan okumanın bir ifadesidir. Peki, karşı duruş şiddetin acımasız kullanımıyla önlenebilecek mi? Elbette Hayır!.. Bedenleri yok edebiliyorlar ancak sembol olmanın, bayrak olmanın önüne geçemiyorlar…Baktılar olmuyor…Kadife eldiveni çıkarıp çelik yumrukla tüm halkları tehdit ediyorlar…O zaman da halklar şiddete karşı şiddet kullanmaya geçiyor…

Ersin Ergün için bir cevap yazın Cevabı iptal et